© Yeraltı Haber 2021

Dünya Madenciler Günü TKİ’de Coşkuyla Kutlandı!

4 Aralık Dünya Madenciler Günü, Türkiye Kömür İşletmleri Kurumunda düzenlenen program ile kutlandı.

TKİ Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen kutlama etkinliğine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, TKİ Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan, MAPEG Genel Müdürü Cevat Genç, MTA Genel Müdürü Doç. Dr. Yasin Erdoğan,  Tabii Kaynaklar Başkanı Leman Çetiner, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, TOBB Madencilik Meclis Başkanı İbrahim Halil Kırşan, MASİS Yönetim Kurulu Başkanı Naci İlci, TKİ Genel Müdür Yardımcıları Burhan Ayar, Ayhan Kandemir ve Mustafa Mert Ayaz, MAPEG Genel Müdür Yardımcısı Vedat Yanık, Eti Maden Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özgür Saç, EÜAŞ Genel Müdür Yardımcısı Etem Çeker ile birlikte sektör temsilcileri, kurum yöneticileri ve personelleri katıldı.

“Madencilerimiz yeraltı kaynaklarımızı bir sanatkâr gibi işler”

Etkinliğin ilk konuşmasını gerçekleştiren TKİ Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan, madencilik mesleğinin kalkınma için büyük önem taşıyan ve dünyanın en meşakkatli mesleklerinden biri olduğunu ifade etti. Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan şunları kaydetti:

“Geçmişten günümüze dünya geneline baktığımızda ülkelerin bugünkü teknoloji ve gelişmişlik düzeylerine ulaşmalarında madenciliğin önemli bir yere sahip olduğunu görmekteyiz. Tüm sanayi dallarında doğrudan ya da dolaylı olarak maden ürünleri kullanılmaktadır. Toprağın bağrından çıkartılarak işlenen ve nihai ürüne evrilen madenlerimiz, hayatımızı kolaylaştıracak teknolojik ürünlere dönüştükçe ülkemizin refah düzeyinin yükselmesi hızlanacaktır. Bu kapsamda dün olduğu gibi bugünde madencilik sektörü ve alın teriyle hayatımızın her alanına büyük katkılar sunarak kutsal bir mesleği icra eden madencilerimiz, vazgeçilmez bir konuma sahiptir. Yeraltı kaynaklarımızı bir sanatkâr gibi ince ince işleyerek çıkaran madencilerimize, toplum olarak bir vefa borcumuz olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yerin metrelerce altında ülkemize hizmet etmek ve gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakmak için üretim yapan madencilerimizin gönüllerimizdeki yeri her zaman ayrı olacaktır.”

Madenci, arkadaşının da sorumluluğunu omzunda taşır

Madenciliğin zorluklarını anlatırken bir anısını da dinleyiciler ile paylaşan Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan, şunları kaydetti:

“Daha okul yıllarında staj yaparken vardiya sonunda yeraltından çıkan işçilerin birbirlerine ‘Geçmiş olsun’ dediklerini duyuyordum fakat tam olarak ne demek istediklerini anlayamamıştım. Okul bitip, çalışma hayatına başladıktan sonra bu cümlenin gerçekten ne manaya geldiğini anladım. Zor şartlara rağmen o günkü çalışma gününü atlatarak yeryüzüne çıkan işçilerin birbirlerine ‘Geçmiş olsun’ demelerinden daha doğal ne olabilirdi ki? Yeraltında dokuz yıl bilfiil çalışmış bir madenci olarak söyleyebilirim ki;  her bir madencinin bu önemli görevi gerçekleştirirken verdiği mücadele ve birlikte çalışarak yapmış olduğu dayanışmanın bir örneğini daha, başka bir sektörde görmek çok zordur. ‘Madenci Arkadaşlığı’ ifadesi bu durumu anlatabilmek için seçilmiş en güzel ifadelerden biridir. Çünkü madenciler yanındaki arkadaşının hayatının da kendisine bağlı olduğunu bilir ve bu sorumluluğu omzunda taşıyarak çalışır.”

Kömür, yerli kaynaklar arasında çok önemli bir yere sahip

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı ise yaptığı konuşmada madencilik sektörünün önemine değindi. Birçok sanayi kolunda gerekli hammaddenin tedarik edilmesini sağlayan madencilik sektörünün aynı zamanda dünyanın enerji ihtiyacının dörtte birini sağlayan kömürü de ürettiğini belirten Prof. Dr. Kalaycı, “Öte yandan dünyamızda son zamanlarda artan çevresel kaygılar madencilik sektöründe artık temiz kömür teknolojilerinin kullanılmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Uluslararası enerji ajansı verilerine göre dünya birincil enerji arzında yüzde 26, elektrik üretiminde ise yüzde 36 gibi ciddi bir payı olan kömür, yerli kaynaklarımız arasında çok önemli bir yere sahiptir. Yerlilik anlayışı ile gerçekleştirdiğimiz arama çalışmaları ile linyit rezervlerimiz 19,5 milyar tona, taş kömürü dâhil toplam kömür rezervimiz ise toplam 21 milyar tona ulaşmıştır” diye konuştu.

Teknik, akademik, ekonomik, politik ve sosyal açılardan çok büyük katkılar sağlanacak

 Prof. Dr. Şeref Kalaycı, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Ülkemizde de enerji ihtiyacı her geçen sene artmakta ve dolayısıyla enerji kaynaklı çevre sorunları da gündem oluşturmaktadır. Önemli yerli kaynaklarımızın biri olan kömürün aranması ve işletilmesi artık bazı teknolojik araştırmaların yeterli ve sağlıklı bir şekilde yapılması ile çağın dinamiklerine uygun olmaktadır. Bu bağlamda kömürün aranması ve işletilmesi sırasındaki çevresel düzenlemelerin, santrallerdeki yakıt verimliliği ile emisyon kontrolü ile ilgili teknolojik gelişmelerin uygulanması kömürü daha güvenilir bir yakıt haline getirecek ve çevreyi kirletmeyecek bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacaktır. Üretimi sermaye ve yoğun emek gerektiren kömür üretimi Türkiye’de bu çerçevede devam etmektedir. 2020 yılında 89 milyon ton yerli kömür üretimi ile 7 milyar TL’lik katkı ve sektördeki işçisi, teknisyeni, mühendisi, yöneticisi ve diğer çalışanları ile doğrudan ve dolaylı olarak 120 bin kişiye istihdam sağlanmıştır. Milli enerji politikamıza uygun olarak bugüne kadar gerçekleştirilen ve devam etmekte olan madencilik faaliyetlerimiz son hız ile devam etmektedir. Bu faaliyetler ülkemize teknik, akademik, ekonomik, politik ve sosyal açılardan çok büyük katkılar sağlamaktadır.”

Covid-19 salgının tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye’de de büyük etkiler yarattığının altını çizen Prof. Dr. Kalaycı, “Salgının kontrol altına alınmaya başlamasıyla oluşan talep artışı, arzda yaşanan aksaklıklar, navlun maliyeti başta olmak üzere tedarik zincirindeki sıkıntılar, dünya ekonomilerinin pozitif büyümeye geçmeleri gibi nedenlerle dünya genelinde petrol, doğalgaz, kömür, elektrik gibi enerji emtia fiyatlarında önemli artışlar yaşanmaktadır. 2020 yılı başlarında ortalama 50 dolar olan ithal kömürün tonu 270 dolarlar seviyesine kadar yükselerek rekor kırmıştır. Aynı şekilde doğalgaz ve petrol fiyatlarında da önemli artışlar yaşanmıştır. Çok şükür ki enerji fiyatlarında ve talebinde yaşanan artışa karşın gerçekleştirdiğimiz altyapı güçlendirme çalışmaları ile değişen şartlara karşı ülke olarak çok güçlü bir konumdayız” ifadelerini kullandı.

“Çevreye rağmen değil, çevre ile birlikte yürütülen bir madencilik”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak önce iş sağlığı ve iş güvenliği mottosunun benimsendiğini ve sürdürülebilir güvenli madencilik çalışmalarına önem verdiklerini dile getiren Prof. Dr. Kalaycı, “Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımızı ekonomiye kazandırırken, madenciliğin çevreye rağmen değil çevre ile birlikte yürütülmesi ilkesi doğrultusunda hareket ettiğimizi özellikle belirtmek isterim. Ayrıca temiz kömür teknolojilerindeki gelişmeleri de dikkate alarak sahip olduğumuz yerli kömür kaynaklarının çevre ile uyumlu, sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda ekonomimize kazandırılması cari açık üzerindeki enerji yükünü hafifletmesi bakımından fevkalade önemlidir” dedi.

Protokol konuşmalarının ardından ise TKİ Gençlik ve Spor Kulübü çatısı altında faaliyet gösteren ve TKİ kurum personelinden oluşan halk oyunları ekibinin gösterisi ve Türk Halk Müziği korosunun konseri gerçekleştirildi. Kutlama etkinliği plaket ve çiçek takdimi ile sona erdi.

 

 

Kaynak: www.tki.gov.tr

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER