© Yeraltı Haber 2021

Jeoloji Mühendislerinden Kamu Personeli Alımına Yönelik Açıklama!

Jeoloji Mühendisleri Patformu, kamu personeli alımlarında Jeoloji Mühendislerine kadro verilmemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

1.Platformun amacı nedir?

Jeoloji mühendisliği meslek disiplini günümüzde çok yoğun bir istihdam sorunu ile karşı karşıya bulunmaktadır. Gerek özel sektörde gerekse devlet içindeki istihdamın minimum seviyede olmasından dolayı binlerce mezun Jeoloji Mühendisi işsiz, maddi ve manevi açıdan zarara uğramış durumdadır. Birçok jeoloji mühendisi, bir umut kamu kurumuna girebilme beklentisiyle KPSS' ye hazırlanarak mesleğini ifa edebilmek ve hem kendine hem de topluma fayda sağlayabilmek için emek vermektedir. Ancak şimdiye kadar yapılmış olan KPSS başvuru ve tercih kılavuzlarında atama yapılacak kadrolar ve başvuru koşulları içinde jeoloji mühendislerinin çok sınırlı oranda yer aldığı görülmektedir.

Jeoloji Mühendisleri Platformu olarak amacımız KPSS' ye giren meslektaşlarımızın kamu kurumlarında istihdamını arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak ve mesleki sorunlarımızı çözmek için yetkili mercilere ulaşmaktır. Ayrıca bu platform, jeoloji mühendislerinin hem kamu kurumlarında hem de özel sektörde hak ettiği değeri görmesini sağlayabilmek adına platform çatısı altında fikir alışverişi sağlamak ve birlikte hareket etmek, sosyal medyadan geniş kitlelere sesimizi duyurmak için kurulmuştur.

2.Jeoloji Mühendisliği'nin günümüzde ve gelecekteki önemi nedir?

Jeoloji; hayata dokunan, doğayı anlayan ve tanımlayan, yorumlayan, ondan en verimli şekilde yararlanmayı ve zararlarından korunmayı sağlayan beş temel doğa biliminden biridir. İnsanoğlunun üzerinde yaşadığı yerküreyle ve doğayla olan bütün ilişkilerinde; depremleri üreten fayların belirlenmesinde, afetlere karşı sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamın sağlanmasında, madenlerimizin, petrol, kömür, jeotermal gibi enerji kaynaklarımızın ortaya konulmasında yeraltı sularımızın araştırılmasında, mühendislik projelerinde, yani jeolojik çevremizin zararlarından korunurken jeolojik süreçlerin getirdiği nimetlerden faydalanmasında jeoloji bilim ve uygulamaları tartışmasız bir önem ve gereklilik taşımaktadır. Yerküre üzerinde veya altında, inşaa edilebilecek her türlü yapının Jeolojik tetkikler ve öneriler gözetilmeden tasarlanması, maddi ve manevi açıdan telafisi zor zararlara sebebiyet verecektir.

Küreselleşen günümüz dünyasında toplumların en temel ve hayati sorunlarını; salgın hastalıklar, doğal afetler, çevre kirliliği, temiz içme suyu kaynaklarının azalması, ham maddeye duyulan gereksinimin artması ve gıda güvenliği gibi konular oluşturmaktadır. Tüm dünyada değeri gitgide anlaşılıp devletlerin koruyucu tedbirler ve teşvik edici istihdam politikalarıyla tahkim ettiği doğa bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği meslek kolu sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve yaşanabilir bir Dünya için vazgeçilmez unsurlardır. Ülkemizin gelecek hedefleri içinde istikrarlı büyüme ve ihtiyaç duyulacak insan kaynaklarının ikamesi açısından bugün sayıları gittikçe azalan Jeoloji Mühendislerinin istihdamı son derece önemlidir.

Temmuz ve Aralık ayında yapılması planlanan 2021/1 ve 2021/2 merkezi atamalarında Jeoloji Mühendislerine en az 1000 kadro açılmasını talep ediyoruz.

3.Deprem gerçeğini düşündüğümüzde jeoloji mühendisi ataması neden önemlidir?

Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı sistemleri ve Ege Fay sistemleri göz önüne alındığında ülkemizin %96’sı, nüfusumuzun %99’u deprem tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ayrıca 18 il, 80’i aşkın ilçe, belirlenen 502 köyün deprem üretme potansiyeli yüksek, aktif faylar üzerinde yerleştiği gerçeği bilinmektedir. Bu depremlerin ne zaman olacağını kestiremeyiz, ancak paleosismolojik çalışmalar sonucunda depremin nerede olacağını ve nasıl etkileyeceğini öngörebiliriz.

Depremsellik ve zemin koşullarını inceleyerek yerel ve bölgesel çapta deprem risk analizini gerçekleştirebiliriz. Böylece hükümetin ve yerel yönetimlerin deprem tehlikesine alacağı önlemleri belirleme konusunda temel adımı atmış oluruz.

Jeoloji Mühendisleri olarak aldığımız eğitimin ve mesleki etik anlayışımızın gereği, ülkemizde deprem ve doğal afet riskini en aza indirebilmek için yerleşim alanlarının planlanması, devletimizin planladığı her türlü bayındırlık ve kalkınma projelerinde deprem, taşkın ve heyelan gibi diğer doğal afet riskini minimum orana indirmek için diğer meslek disiplinleriyle eşgüdümlü olarak stratejik, bilimsel çalışmalarla ülkemize hizmet vermek istiyoruz.

Heyelan, taşkın, deprem, volkanik püskürme, çığ, kuraklık gibi akla gelebilecek her türlü doğal kaynaklı afet için artık, günümüz teknolojisi ve bilimsel muhteviyatımız sayesinde önlem alabilmemiz, stratejik ve sürdürülebilir planlamalarla mümkündür. Jeoloji Mühendisliği disiplini her branşı ile afet riskine karşı önlem alınmasının vazgeçilmez bir unsurudur. Jeoloji mühendisliği, depremsellik, zemin ve kaya özelliklerini inceleyerek deprem ve afet riskinin nereden gelebileceği ve nasıl etkileyebileceği konusunda çalışmalar yapar.

2021 yılı İçişleri Bakanlığı tarafından ‘Afet Eğitim’ yılı ilan edildi. Deprem riskine karşı alınacak önlemlerde kamu bilinçlendirmesi kadar önemli olan doğru yerleşim ve kalkınma planı da ortaya koymaktır. Bu planın vazgeçilmez parçası olarak devletimiz tarafından yapılacak projelerde yer alabilmek için Kamu Kurum Kuruluşlarına, Bakanlıklara yapılacak jeoloji mühendisi istihdamının arttırılması büyük önem arz etmektedir.

4.Belediyelerde neden Jeoloji Mühendisi istihdamı gereklidir?

Tüm il, ilçe belediyeleri ile il özel idarelerinde de jeoloji mühendisi istihdam sayısı oldukça azdır. 2019 zemin etüt yönetmeliğine rağmen halen çoğu belediyede jeoloji mühendisleri yerine inşaat teknikerleri zemin etüt raporlarını onaylamaya devam etmektedir. Hatta bazı küçük belediyelerde parsel bazında zemin etüdü istenmemektedir. Etütsüz raporlara bile ruhsat verilmektedir. Belediyelerde kontrol mühendisinin yeterli olmaması parsel üzerinden zemin numunesi alınmadan, gerekli zemin deneylerinin yapılmadan zemin etütlerinin hazırlanmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda zemine doğru taşıma gücü verilmemiş meydana gelecek depremlerde ise yapıların hasar görmesine ve can kaybına neden olmaya devam edecektir. Bu kurumlarda zemin etütlerinin denetimini yapmak biz jeoloji mühendislerinin görevidir.

5.Yeraltı sularının kullanımı ve denetiminde Jeoloji Mühendisleri neden önemlidir?

Buzullar hariç içilebilir temiz su kaynaklarının %90'ından fazlasını yer altı suları teşkil etmektedir. Yeraltı sularının denetimi, hangi koşullar altında ve ne sıklıkla en verimli şekilde kullanılabileceğini hesaplamak, yıllık yeraltı suyu bilançolarını hazırlamak Jeoloji Mühendisleriyle mümkündür.

İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki karstik arazilerde ani yeraltı suyu değişimleri neticesinde, obruk oluşumları, tarım arazilerinin kaybı, yerleşim birimlerinin afet riski altında olması, yer altı sularının bilinçsiz kullanımının önlenebilmesi amacıyla Jeoloji Mühendislerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Devlet Su İşleri tarafından kontrolleri gerçekleştirilmekte olan binlerce kaçak kuyunun tespitinde ve yapılması planlanan yer altı barajlarının inşasında Jeoloji Mühendislerine çok önemli görevler düşmektedir Aynı zamanda, ülkemizin gelecek 50 yıl içerisinde nüfus projeksiyonları göz önüne alındığında en temel ihtiyacın, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği olduğu görülmektedir.

Ülkemiz gibi doğal afetlerden su sorununa kadar birçok hayati problemin bulunduğu bir coğrafyada; yer altı suları, maden potansiyeli, kütle hareketleri, depremler gibi birçok alanda çalışmalar yürüten Jeoloji Mühendislerinin diğer mühendislik disiplinlerine kıyasla neredeyse hiç kadro alamaması, sayısı her geçen gün azalan mutsuz ve umutsuz meslektaşlarımıza derin bir üzüntü vermektedir.

6.Atama bekleyen kaç jeoloji mühendisi var, başlıca çalışabilecekleri kurumlar nelerelerdir?

Jeoloji bilimi ve mühendisliğine ülkemizde hala gerekli önem verilmemekte; sayıları 27.000’i aşan jeoloji mühendislerinin yaklaşık % 40 gibi önemli bir bölümü işsizlik sorununu en yakıcı şekilde yaşamaktadır.

Binlerce işsiz jeoloji mühendisinin olduğu bölümümüze 2018 KPSS puanıyla yapılan merkezi atama sayısı 18’di. 2020 yılı Afet Yılı olmasına rağmen ÖSYM’nin son 2020/2 merkezi atamasında ise bizlere verilen kadro sayısı 0 (sıfır)’ dı. En yüksek puanı alıp atanamayan mühendis arkadaşlarımızı görmek bizler için çok acı bir durumdur.

Başlıca çalışabileceğimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası, AFAD, Kara Yolları Genel Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, DSİ (Devlet Su İşleri), MTA (Maden Teknik Arama), TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri), İl Özel İdareleri ve Belediyeler gibi kurumların bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda kadrolar açması; Devlet Su İşleri gibi Jeoloji Mühendislerine fazlasıyla ihtiyaç duyulup istihdam edilebileceğimiz kurumların açıktan alım ile sadece 3 Jeoloji Mühendisi kadrosu açması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu durum özellikle su sorunu ve doğal afetlerle mücadelede hayati öneme sahip mesleki disiplinlerden olan yer bilimlerinin görmezden gelinmesiyle giderek büyümektedir.

Her türlü alt yapının tamamlanması, yeraltı kaynaklarının kullanıma sunulması, güvenli yerleşim alanlarının oluşturulması, su kaynaklarının yönetimi ve çevresel etkileşim konularında çözüm bekleyen birçok sorun varken, hatta bu özellikleri ile yabancı ülke kuruluşlarının da ilgi odağında bulunan ülkemizde; Jeoloji Mühendisliğine olan ilgilinin kamusal alanda ve sektörde giderek azalmasına anlam verememekteyiz. Jeoloji mühendisleri olarak ülkemizi her daim ileri taşımak için bilgi birikimimizi ortaya koymaya hazırız. Birikimimizle elimizden gelenin en iyisini yapmak için Jeoloji Mühendislerine verilen kadroların önümüzdeki merkezi alımlarda arttırılmasını istemekteyiz.

2020 Jeoloji Mühendisleri Platformu olarak bitme noktasına gelen mesleğimizi, ÖSYM tarafından yapılan merkezi alımda kamu kurumlarına kadro bile verilmeyen fakat ülkemiz için hayati öneme sahip jeoloji mühendisliğini bu mecrada konu almanız bizlere büyük mutluluk vermektedir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER