Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Basın Toplantısı Düzenledi!

Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı tarafından 20 Ocak 2022 Perşembe günü, 11.00 – 13.00 saatleri arasında kahvaltılı basın toplantısı düzenlenmiştir. “Türkiye Ekonomisi Nasıl Düzelir?”, “Paris İklim Anlaşması”, “Madenciliğe karşı oluşturulan negatif algı” konularının ele alındığı toplantıda Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dündar Ergunalp, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yılmaz, Eğitim Kordinatörü Lütfi Çallı ve Gençlik Komitesi Başkanı Burak Topçu açıklamalarda bulunmuştur.

İTÜ Maçka Sosyal Tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan yapan Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Prof. Dr. Güven Önal Türkiye'deki kömür madeninin potansiyeline değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye'de bugün ispatlanmış 20 milyar ton kömür var. Bu kömürdeki gaz miktarını tahmin bile edemezsiniz. 30 trilyon metreküp. Normalde 2 bin kalorilik bir kömürde olan gaz miktarı bin 500 metreküp. Elimizin altında 30 trilyon metreküp gaz üretebilecek kömür var. Kömür, petrol, doğalgaz hepsi hidrokarbondur. Kömürden petrol de, gaz da üretilebilir. Birbirine çevrilir bunlar. Bu imkanlar elimizden var. Kömürden hem doğalgaz, hem de petrol üretebiliriz. Bunlar yatırım işi, bu teknoloji belli, dünyada uygulanıyor.”

Prof. Dr. Güven Önal, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:

“2021 yılı maden ihracatımız aşağı yukarı 6 milyar dolar, iç tüketim de 18 milyar dolar. Yani 23-24 milyar dolar bir katkımız var. Türkiye'nin ekonomisine eğer bunu entegre tesisler düzeyine çevirirsek, bu 35 milyar dolara kadar çıkıyor bu katkı. Ama istatistikler böyle görünmüyor. İstatistikler sadece o hammadde üretimini gösteriyor. Eğer dediğim yatırımları yaparsak, 5 yıl sonunda 70 milyar dolar, 10 yıl sonunda 150 milyar dolarlık değer üretiyoruz. Çok büyük rakam. İleriye yönelik yapılan veri tahminlerine göre bu rakamla Türkiye'nin madencilikteki payı yüzde 6'ya yükseliyor. Bunun sonucu yerli sanayi gelişiyor. Bir de madenler kırsal kesimde olduğu için kırsal kesimden göç önleniyor. Şehirlere olan göç önleniyor. Bugün sanayi ülkelerinde olduğu gibi geri göç başlıyor. Şehirlerde oturanlar kırsal kesime gidiyorlar. Yan hizmetlerle birlikte 500 bin kişiye iş sahası açılıyor.”