Geleceğin petrolü olarak görülen lityumun önemi gelişen teknoloji ile birlikte her geçen gün artıyor. Son dönemlerde özellikle elektrikli araçlar da ve otonom sistemlerde kullanımın artmasıyla beraber lityum madenine olan talep de bununla birlikte arttı. 2020 yılında AB’nin kritik ham madde listesine de giren lityum gelecekte sıfır karbon emisyonu için de büyük bir önem taşıyor.
Dünyada ve Türkiye’de lityum madeni konusunda da büyük adımlar geçtiğimiz senelerde atıldı. Pil sektöründe yer almak isteyen ve daha çevreci , doğa dostu ve sürdürülebilir bir ekonomi hedefleyen bu ülkeler lityum ithalatına, ihracatına ve işlenmesine büyük önem veriyor. Yakın gelecekte Avrupa, bu alanda en yenilikçi ve çevre dostu pil hücrelerini üretmeyi ve değer zinciri boyunca on binlerce yeni iş imkânı yaratmayı hedefliyor. Buna rağmen Avrupada lityum işleme tesislerinin bulunmamasından kaynaklı olarak bu konuda Çin’e oldukça bağımlı. Avrupa her ne kadar 2017 yılına kadar bu konuda Çin’in gerisinde kalsa da Avrupa pil ittifakının kurulmasıyla beraber Çin ile arasındaki farkı kapatmaya başladı.
Türkiye’de de geçtiğimiz yıllarda lityum konusunda büyük atılımlar yapıldı. Dünya bor rezervlerinin %73’üne sahip olan Türkiye’de bor yatakları Balıkesir Bigadiç, Kütahya Emet ve Eskişehir Kırka’da bulunuyor ve bunlar belli oranlarda lityum içeriyor. Fakat şimdiye kadar bu konuda herhangi bir yatırım yapılmadığı için bir sonuç elde edilmemişti. Eti Maden’in son yıllar da yapmış olduğu arge çalışmaları sonucunda, rafine bor üretimi esnasında ortaya çıkan sıvı atıklardan lityum üretilmesine başlanacak. Bu yöntemle, atıklardaki bor ve lityumu ayrıştırılarak lityum karbonat ve satılabilir bor ürünleri üretilecek.
Yorum Yazın