Gayrı resmi madencilik insanlık tarihinde derin ve tarihsel köklere sahiptir. Zamanın ilerledilçe nüfusun artması ve maden taleplerinin yeterli miktarda karşılanamaması gayrı resmi madenciliğin zaman içerisinde artmasına sebep olmuştur. Dünya Bankası, 2014 yılında kayıt dışı madenci sayısını 13 milyon olarak belirledi. Bu arada, dünya çapında 80 ülkede 100 milyon kadar insanın kayıt dışı madenciliğe bağımlı olduğu ve 2021 yılında gayrı resmi madenlerde çalışan kişi sayısının 30 milyona yaklaştığı tahmin edilmektedir.
Genellikle Afrika’da aktif bir şekilde görülen gayrı resmi madencilik, iş gücü sağlaması ve denetim mekanizmalarının kısmen diğer bölgelere nazaran daha düşük seviyede olmasından kaynaklı olarak bu ülkelerde oldukça fazla görülmektedir. Özellikle kadınların ve çoçukların herhangi bir iş sağlığı güvenliği ve sosyal güvence olmadan uzun saatler çalıştırıldığı bu madenlerde sürekli iş kazaları ve ölümler yaşanmaktadır. En son yaşanan gayrı resmi maden kazası olan Burkina Faso’nun Poni şehrinde altın madenindeki patlamada en yaz 60 kişinin hayatını kaybettiği, 50 kişinin ise yaralandığı belirtildi.
Günümüzde üretim açısından, gayrı resmi madencilik, yakut ve safir gibi değerli taşlarla birlikte altın gibi değerli metallerin yüzde 15 ila 20'sini sağlarken, pazarın geri kalanını boksit, mermer, demir cevheri, bakır gibi temel metallerin üretimi kaplıyor. Bu madenler bu denli büyük bir üretim sağlamasına rağmen gayrı resmi madenlerin bir diğer problemi ise çok düşük seviyelerde verim ile çalışmasıdır. Herhangi bir mühendislik çalışması olmadan yürütülen ve teknolojik bir sistem kullanılmasından bağımsız sadece iş gücü ile çalışan bu madenler potansiyelin çok altında bir maden üretimi yapmaktadır.
Yorum Yazın