İstanbul Küçükçekmece’de devam etmekte olan bir temel kazısı ve buna bağlı yapılan cephe istinat duvarlarının çökmesi sonucunda Arel Üniversitesi’nin üç katlı binası büyük zarar gördü. Üniversitenin ana binasında da ayrıca ciddi hasar oluştu.
Sefaköy Gültepe Mahallesi’nde bulunan konut şantiyesinde dayanma yapısı olarak projelendirilen fore kazıklar ve buna bağlı yatay destekleme elemanları olan ankrajların maruz kaldığı yükü taşıyamaması sonucunda meydana gelen çökmeden sonra bölgede ciddi güvenlik önlemleri alındı.
Bölgede bulunan ve olaydan etkilenebileceği düşünülen şantiye sahasının çevresindeki 1 yurt ve 128 dairenin bulunduğu 6 apartmanda yaşayan insanlar da ayrıca tahliye edildi.
Bölgede yaşayan Kaan Enes Yıldız ise yaptığı bilgilendirmede şunları söyledi "Akşam saatlerinde evdeydik, bir anda bir ses geldi. Deprem oluyor sandık. Herkes balkona üşüştü. Dışarı baktık. Burada bir telaş vardı. Burada restoran var. İlk oradan insanlar çıkmış, fark edip. İnşaat tarafından koşup alanı boşaltın dediler. Baya bir sarsıldık, çok yakındık. İnşaat uzun süredir var. Biz bu inşaatın seslerini sürekli duyuyorduk. Yakın çevrede oturanlar tarafından çok uyaranlar olmuş. Ama bir şey olmadı. Otobüsler geldi. Üç otel ayarlanmış, insanları oraya götürdüler. Bizim evimiz tahliye olmadı ama çatırtı sesleri geliyor. Hala sesler geliyor.”
Teknik Değerlendirme
Her projede olduğu gibi bu tarz derin iksa sistemlerinin imalatı ve projesi öncesinde yapılacak jeolojik, jeoteknik etüt araştırma çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Yapılacak temel araştırma sondaj çalışmaları, jeofizik çalışmalar ve akabinde yapılacak laboratuvar deneylerinin teknik standartlara uygun yapılması ve proje alanını temsil etmesi en gerçekçi sonuçlar alınabilmesi için yadsınamaz bir gerekliliktir.
Bununla beraber derin iksa sistemlerinde inklinometreler ve yüzey reflektörleri gibi deformasyon izleme enstrümanlarının tesisi, uygulama sırasında proje limitlerinin sahada kontrol edilmesi için oldukça önemlidir. Bununla beraber yatay destekleme imalatlarının ilgili teknik şartnameler çerçevesinde yapılması, maksimum kapasite doğrultusunda yükleme testlerinin periyodik olarak yapılması da bu tarz projeler için hayati öneme sahiptir.
Bir diğer önemli husus ise yoğun yapılaşmanın olduğu şehirlerde böyle projelerin modellenmesi noktasında karşılaşılan zorluklar olabilmektedir. Çevre yapıların ne kadar mühendislik hizmeti aldığının bilinmesi ve bu projelerin teknik altlığına ulaşmak çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu durumda projeleri gerçekçi olmaktan uzaklaştırabilmekte ve böylesine büyük çaplı olayların yaşanabilmesine neden olmaktadır.
Yorum Yazın