Kaynak: Yasin Görkem Erduran
Her yeni maden sahasının keşfi, bulunduğu bölgeyi kalkındırıyor. Bölge insanına iş olan madenler bazı bölgelerde şirketlerin geliştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle yerel halka katkı sağlıyor.
Türkiye, zengin bir maden potansiyeline sahip. Bu potansiyel hayata geçirildiğinde ülke ekonomisinin yanında bölgesel kalkınmayı tetikliyor. Ülkemizde, inşaat ve yol yapımında kullanılan kum ve çakıldan, enerji ve sanayide kullanılan kömür, bor, altın, gümüş, bakır, demir gibi pek çok maden çıkarılırken öncelikle o bölge insanına iş imkânı sağlanıyor. Hatta bazı bölgelerde yöre kadınlarının istihdamına özen gösteriliyor. Yeni maden sahalarının keşfi, daha çok kırsal kesimlerde gerçekleştiği için köyden şehre göç de tersine çevriliyor. Madenler sadece iş imkânı sağlamıyor, aynı zamanda hayata geçirilen projelerle bölge halkının kalkınmasına, kadınların sosyal hayata katılmasına, çocukların gelişimine, çiftçilerin daha iyi imkanlara kavuşmasına büyük katkı sağlıyor. Bugün Türkiye’de madencilik yapan birçok şirketin madene komşu olan mahalle ve köylerde yol, cami, okul, içme suyu hattı gibi ortak kullanım alanlarında birçok iyileştirmeler yaparak yaşam konforunu artırdıkları biliniyor.
Bugün özellikle kırsal kesimlerde eğitim öğretimin hizmetine sunulan okulların birçoğu madencilik şirketleri tarafından hayata geçirilirken, yöre halkına katkı sağlayacak geçim kaynaklarına dönük projeler de maden şirketleri tarafından devreye alınmış durumda. Örneğin mantar yetiştiriciliği, telkâri, yem bitkisi yetiştiriciliği gibi yöre halkına katma değer sağlayan projeler zamanla geçim kaynağı haline geldi. Hatta Balıkesir’deki bir altın madeni sahası rehabilite edildikten sonra bal ormanına dönüştürülerek arıcılığın yaygınlaşması sağlandı.
Günümüzde büyük maden işletmeleri, iyi komşuluk ilişkileri kapsamında faaliyet gösterdikleri bölgelerin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunma misyonunu üstlenmiş durumda. Bu misyon işletmenin faaliyetlerini yatırım öncesi, işletme süreci ve sonlandırması durumunda bölge- de ortaya çıkabilecek olumsuzlukları minimize etmeyi de kapsıyor. Hatta bazı işletmeler yatırım bölgesinde yeni tedarikçilerin doğmasına da yardımcı oluyor.
Bazı şirketlerin ise bölgede yaşayanların gelir getirici faaliyetlerinin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi yönünde çalışmalar yaptığı bilini- yor. Ayrıca gençleri spora teşvik için de birçok proje yürütülüyor.
Madenci Bulunduğu Bölgeye Nasıl Yaklaşıyor
Çevre duyarlılığı:
Yasa ve mevzuatlar doğrultusunda maden çıkarılan bölgede doğayı ve doğal kaynakları korumak.
Toplumsal sorumluluk:
Toplumsal sorumluluk projeleriyle yerel toplulukların ihtiyaçlarına katkı yapmak. Eğitim, sağlık, istihdam ve diğer önemli alanlarda projeler geliştirerek, yaşam standardını temin etmek.
İş birliği ve katılım:
Çevresel ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirirken ve uygularken yerel toplumlardan alınan geri bildirimleri dikkate almak. Bu projeleri yerel toplulukların ihtiyaçlarına uygun şekilde planlayıp uygulamak.
Sürdürülebilirlik odaklı çalışma:
Çevresel ve sosyal sorumluluk projelerini uzun vadeli bir yaklaşımla ele almak; geçici ya da sembolik değil, kalıcı fayda üretecek planlar yapmak.
Maden işletmecileri; çevre koruması, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk gibi konulardaki yükümlülükleriyle kırsal kalkınma desteklerinden yararlanabiliyor.
Maden işletme ruhsatı alımından başlayarak, “ruhsat bedeli” ve “devlet hakkı” gibi çeşitli ödeme kalemleriyle kamuya doğrudan finansal katkı sunuyorlar. Ruhsat süresine ve verilen alım yükümlülüklerine göre yapılan ödemelerin miktarı farklılık gösteriyor.
Ayrıca, yürüttükleri sosyal sorumluluk projeleriyle de bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine destek sağlıyorlar.
HAYATIMIZ MADEN
Madencilik önemli bir yaşam kaynağı özelliğine sahip. Öyle ki hayatımızın önemli bir parçası hâline gelen telefon, bilgisayar gibi elektronik ürünleri bugün madencilik sayesinde kullanıyoruz. Bunun yanında çok daha uzun yıllardır günlük hayatımızın birçok alanında maden bulmak mümkün.
Tüm dünyanın tükettiği madenler dikkate alındığında çarpıcı veriler ortaya çıkıyor. Alıştığımız modern hayatın sürdürülmesi için her insan yıllık olarak 10 ton petrol dışı maden ürününe ihtiyaç duymakta. 79 yaşındaki bir insan, yaşam süresi boyunca 1.500 ton kayaç, mineral ve metal kullanıyor. Bunlar arasında 160 kilogram kurşun, 6.320 kilogram mermer, 1000 kilogram üzerinde alüminyum da var.
Sayılan bu madencilik ürünlerinin büyük bir kısmı, hayatımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz ev ve iş yeri gibi kapalı alanların inşasında ve içindeki eşyaların üretiminde kullanılmakta. Yaşam alanlarımızda ortalama yaklaşık 1000 farklı mineral kullanılıyor. Madenler bugün ampulün ışığını sağlarken bazı madenler bağışıklığı güçlendiriyor; özel günlerde “pırlanta” olup sevgiliye armağan oluyor.
Kaynak: Yasin Görkem Erduran
Yorum Yazın