Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) tarafından düzenlenen "İkinci Maden Kurtarma Yarışması"nın açılışında, madencilikte iş sağlığı ve güvenliği ile çevre konularının sektörün kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Dünya genelinde, tedarik zincirlerinin artan talebi karşılamaya çalıştığını ve madencilik sektörüne de ilginin arttığını ifade eden Kalaycı, "Dünya ihtiyaç duyduğu materyalleri hızla tedarik etme zorunluluğuyla karşı karşıya ancak sektörün faaliyetlerine etkin bir şekilde devam edebilmesinin önünde birtakım riskler de yer almakta. Bu yıl gerçekleştirilen bir risk anketine göre, sektörün karşı karşıya kaldığı riskler sıralamasında geçen yıl ilk sırada yer alan emtia fiyat riski, bu yıl ikinci sıraya gerilemiş. Zirveye ise çevresel riskler çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Kalaycı, madencilik sektörünün, iş kazaları ve meslek hastaları bakımından değerlendirildiğinde, tüm dünyada tehlikeli ve riskli sektörler arasında kabul edildiğini anımsattı.
Bu kapsamda arama kurtarma faaliyetlerinin hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Kalaycı, şöyle konuştu:
"İş kazalarının yüzde 8,7'si, meslek hastalığı vakalarının yüzde 49,2'si, sürekli iş göremezlik vakalarının yüzde 26,8'i, ölüm vakalarının ise yüzde 10,'i madencilik sektöründe meydana gelmiştir. Arama, hazırlık, üretim, nakliyat ve cevher hazırlama evrelerinin her birinde ayrı riskler barındıran madencilik sektöründe, tedbirli olma, iş sağlığı ve güvenliğine özel önem verme, arama kurtarma pratikleri yapma hayati derecede önemlidir. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1'i maden sektöründe çalışmasına rağmen gerçekleşen iş kazalarının yaklaşık yüzde 8,5'i maden, özellikle kömür sektöründe gerçekleşmektedir. Bu oran çok yüksek olmasının yanı sıra 2017'den beri madenlerde gerçekleşen iş kazalarında göze çarpan bir düşüş görülmektedir."
Yarışma, arama-kurtarma ekipleri için önemli
Kalaycı, maden sahalarının denetimlerini az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdıklarını bildirdi.
Risk gruplarına göre madenlerin denetlendiğini ifade eden Kalaycı, "Az riskli gruptaki madenlerin yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerin ise yılda en az iki ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az dört kez denetliyoruz. Gerek duyulan her türlü aksiyonu en iyi şekilde alıyoruz." diye konuştu.
Kalaycı, maden kurtarma ekiplerinin, maden kazalarında olduğu kadar doğal afet ve endüstriyel kazalara müdahale ettiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"1999 depreminde Türkiye Taşkömürü Kurumunun 1564 maden işçisi ve 74 mühendisi Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da kurtarma çalışmalarına katılarak büyük yararlılıklar göstermişlerdir. Yine ekiplerimiz, 2011'de yaşanan Erciş depreminden sonra arama ve kurtarma faaliyetlerine aktif bir şekilde katılmış ve uzun süren saatler sonrasında enkaz altından iki kişiyi canlı olarak kurtarabilmişlerdir. Bu anlamda baktığımızda bu organizasyon, sadece madencilik sektörü için değil, tüm endüstriyel sektörler ve doğal afetlerde gerçekleşebilecek kazalarda hayati önem taşıyan değerli arama-kurtarma ekiplerimiz için önem arz etmektedir."
"İş sağlığı, güvenliği ve çevre konuları önceliğimiz"
TMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu da Türkiye'nin yer altı zenginlikleri açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Bu potansiyeli doğru kullanarak insana, çevreye duyarlı, sorumlu bir madencilik anlayışı geliştirmenin önemli olduğunu ifade eden Emiroğlu, "Türkiye Madenciler Derneği, sektörümüzün büyümesi için her yolu mübah gören bir anlayıştan uzaktır. İş sağlığı, güvenliği ve çevre konularını kendine öncelik edinmiş bir derneğiz. Bu bağlamda da sorumlu madencilik inisiyatifi başlığında bir süreç başlattık." diye konuştu.
Emiroğlu, yarışmanın temel hedefinin ekiplerin birbirleriyle tanışması sağlamak olduğunu anımsatarak, "Acil bir durumda tek bir ekipmişçesine ortak operasyon yapabilmenin altyapısını hazırlamaktır. Bu yarışmada maden kurtarma ekiplerimizin, teknoloji, donanım ve yeterlilik anlamında madencilikte gelişmiş ülkeler ile aynı seviyede olduğuna şahit olacağız. Ayrıca ulaştığımız yarışma ekip sayısı bakımından da uluslararası örneklerine eşdeğer büyüklükte bir etkinliğe imza atacağız." diye konuştu.
Yorum Yazın