Peş peşe gelen elektrik ve doğal gaz zamları imalat sektörünün maliyetlerini artırdı. TÜİK'in yurt-içi ÜFE endeksine baktığımızda enerji kalemindeki fiyat artışının yıllık yüzde 122.76 olduğu görülüyor. Üstelik bu oran yeni yılda yapılan elektrik ve doğal gaz zamlarını içermiyor.
Brent petrolün varil fiyatı şu günlerde Kazakistan'daki olayların da etkisiyle 80-82 dolar düzeyinde. Geçen yıl bu dönemde fiyat 51-52 dolar civarındaydı. 2021 yılında petrolün yanı sıra doğal gaz ve kömür fiyatları da hızla yükseldi. Avrupa'da doğal gaz kontratlarında fiyatlar 100 avronun üzerini gördü. Kömürün tonu ise uluslararası piyasada geçen yıl başında 80-90 dolar iken ekim ayında 260 doların üzerine çıktı. Şu günlerde ise 190 dolar civarında.
Türkiye'nin enerji faturasını düşürmesinin yolu ise yenilenebilir kaynaklardan geçiyor. Rüzgar, güneş ve hidroelektrik santralları elektrik üretimi yoluyla enerji ihtiyacımızı karşılarken özellikle kış aylarında ısınma amaçlı enerji kullanımını aşağı çekmenin yolu jeotermal kaynakları harekete geçirmekle mümkün olacaktır. “Sıcak petrol” diye tabir edebileceğimiz jeotermal kaynaklarımızdan ülkemizin Aydın, Denizli, Manisa gibi Batı Anadolu illerinde belli ölçekte istifa ediliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın haritalandırmasına göre Düzce-Ankara-Çorum hattı, Kars, Van, Ağrı, Artvin, Erzurum, Iğdır gibi bölgelerimizde de jeotermal potansiyeli yüksek.
Türkiye'nin 12 ayrı ilindeki 23 ayrı bölgede jeotermal sayesinde 165 bin konuta ısıtma sağlanıyor. Sadece Aydın'da jeotermal kapasitesinin 800 megavattan fazla. Türkiye jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa'nın 1. ülkesi ve kurulu güç bakımından ise dünyanın 4. ülkesi konumunda. Bunlar bilinen rezervler. Geleneksel enerji kaynaklarındaki maliyetler göz önüne alındığında Türkiye'nin petrolü niteliğindeki jeotermal için potansiyel bölgelerde keşif çalışmalarına ağırlık verilerek, mevcut kaynakların daha yaygın kullanımı için kamu-özel sektör işbirliği içinde projelendirme yapılmalıdır. Türkiye'nin petrolü konumundaki jeotermal yenilenebilir bir kaynak olması nedeniyle kolaylıkla yeşil kredilerden de istifa edebilir ve bu yolla ülkemiz ilave maliyete katlanmadan ucuz finansmana da erişim sağlayabilir. Bir sonraki enerji krizine jeotermale ağırlık vererek hazırlanmak için şu günlerde yaşadığımız enerji krizini fırsat olarak görelim.
Kaynak: https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:6885274900169289728/
Yorum Yazın