Geçtiğimiz dönemde UNESCO’nun kültür ve tabiat varlıkları listesine giren Pamukkale, Kapadokya ile birlikte jeolojik miras listesine girdi. Uluslararası Yerbilimleri Birliği, dünya genelinde 100 jeolojik oluşuma miras listesinde yer verdi.
Pamukkale ile ilgili sunumu gerçekleştiren Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkul “Korunması ve kullanılması öngörülüyor. Çok yönlü amaçları var. Buralar simgesel yerler” diye ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde UNESCO’ya bünyesindeki Uluslararası Yerbilimleri Birliği üyesi 120 bilim insanı geleceğe korunarak miras bırakılması öncelikli olan Dünya üzerindeki 100 jeolojik oluşumu belirledi. Türkiye’den Pamukkale ve Kapadokya jeolojik miras listesine giren yerler oldu. Daha önce kültür ve tabiat varlığı listesinde yer alan beyaz cennet Pamukkale üçüncü nişanını almış oldu.
60. Yıla Özel Proje
İki yıl süren çalışmalarda birliğin 60. yılına özel bir proje sürdürüldü. İlgili araştırmacılar dünya genelindeki jeolojik oluşumları mercek altına aldılar. Geçtiğimiz hafta İspanya’da gerçekleştirilen toplantıda PAÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkul Pamukkale’yi anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Sunum sonrası yayınlanan deklarasyonda belirlenen 100 jeolojik oluşumun korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiği bildirildi.
Pamukkale Traverten Alanı ve Kapadokya Bölgesi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği (International Union of Geological Sciences) tarafından yapılan açıklamada, Pamukkale ve Kapadokya'nın 'İlk 100 JeolojikMiras Alanı' listesine seçildiği bildirildi. 40 farklı ülke ve 10 ayrı uluslararası kuruluştan 250'den fazla uzmanın değerlendirmesi sonucunda belirlenen 'İlk 100 Jeolojik Miras Alanı' listesine Türkiye'den 'Pamukkale Traverten Alanı' ve 'Kapadokya Bölgesi' seçildi.
Konu ile bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Mehmet Özkul, “Dünya’daki ilk 100 içinde iki prestijli yerin Türkiye’den olması bu bölgelerin artık daha da görünür olacağı anlamına geliyor. Burada bir jeopark alanı oluşturulabilir. Burada daha önce jeopark kurma çalışmaları başlatıldı. Kurulduğu takdirde Pamukkale jeoparkın en önemli yeri olacaktır. Kaklık Mağarası, Güney Şelalesi, Kızıldere ve Tekke Hamamları gibi travertenin yaygın olduğu alanlar mevcut. Ayrıca antik kentler var. Bu bölgenin kültürel değerleri, yerel ürünleri hepsi birlikte uyum içinde harmanlanarak jeopark oluşturulabilir. Konuyu bilen insanlar ve kurumlar önayak oluyor. Bunu sahiplenecek olan yerel yönetimlerdir. Denizli’de kurulması isteniyorsa başta yerel yönetimler ve toplumun sahip çıkması gerekir” dedi.
Traverten Oluşumu
Traverten; kalsiyumbikarbonat Ca(HCO3) içeren soğuk ve sıcak su kaynakları tarafından çökeltilen karbonatlı oluşumlardır. Türkiye’de zengin olan traverten yatakları bulunmaktadır. Daha çok endüstriyel alanda, kireç ve çimento imalında, yapıtaşı, hediyelik eşya yapımında hammadde olarak kullanılır, suların çıktığı alanın jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik ve biyolojik şartlarına bağlı olarak teras, sırt, kanal, koni, baca, köprü gibi morfolojik yapılar oluşturarak depolanırlar. Traverten birikim şekilleri olarak nitelendirebileceğimiz bu hidrojeomorfolojik yapılar, ender bulunan tabi oluşumlardır. Denizli-Pamukkale, Ağrı-Diyadin, Erzincan-Otlukbeli Gölü, Erzurum-Hölenk, Van-Başkale, Hadim-Aksazak, Hadim-Yerköprü, Sındırgı- Hisaralan, Cihanbeyli-Bolluk Gölü, Bolu-Akkale, Sivas-Sıcakçermik gibi birçok yerde birer doğa harikası olan bu traverten birikim şekilleri bulunmaktadır. Maalesef, Pamukkale travertenleri haricindeki alanlar koruma statüsüne sahip değildir. Doğal ve beşeri kökenli tehditlerle karşı karşıyadır ve zarar görmektedir. Bu nedenle, Türkiye’deki traverten alanları detaylı olarak etüt edilmeli, morfolojik olarak estetik görünüme sahip, ekolojik ve turistik değeri olan alanların koruma altına alınması sağlanmalıdır (Polat, 2011).
Yorum Yazın