Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) tarafından, Dünya Kömür Birliği’nin partnerliğinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının destekleriyle 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi Ankara’da düzenlendi. Uluslararası kömür endüstrisi yaklaşımlarına ışık tutan zirvede, 21 milyar tonluk kömür rezervinin temiz teknolojilerle ekonomide değerlendirilmesinin yol haritası tartışıldı.
KÖMÜRDER Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan konuşmasına başlamadan önce Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi. Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümünün kutlandığını ve bu güçle ülkenin kömür dahil enerjide yeni bir mirasa imza attığını hatırlattı. Öncelikli hedeflerinin ülke genelinde kömür madenciliğini geliştirmek, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını başarıyla yürütmek ve temiz kömür teknolojilerinde gelişmeleri takip etmek olduğunu belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nin ikinci gününün açılışında, “Yerli kaynağımız kömürden milli çıkarlarımız doğrultusunda temiz kömür teknolojileriyle sonuna kadar faydalanmalıyız.
Dünyada 2023 yılında kömür talebi tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkacak. Kömür, dün, bugün ve gelecekte de enerji karmalarındaki payını koruyacak. Enerjide arz güvenliği açısından kömürün ülkemiz için kritik öneme sahip bir maden olduğunu hepimiz biliyoruz.
Global anlamda bakıldığında dünyada büyük ölçüde sera gazı salımı yapan ülkeler kömür üretimlerini 2050-2060’lı yıllara kadar sürdüreceklerini deklare ederken, yüzde 0,2’lik kirletme payına sahip bir ülke olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, yerli kaynağımızdan milli çıkarlarımız doğrultusunda sonuna kadar faydalanmalıyız.
Daha fazla yenilenebilir enerjinin sisteme entegre edilebilmesi için sürekli ve kesintisiz enerji arzı sağlayan kömürden enerji üreten santraller gibi baz yük santrallerin kurulu gücünün artırılması gereklidir” şeklinde konuştu.
Rusya – Ukrayna krizinin neden olduğu belirsizliklerin doğal gaz ve elektrik fiyatlarında hızlı ve rekor seviyede yükselişlere neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kalaycı “Avrupa’nın kış aylarında kömür kaynaklı enerji üretimine ağırlık vermesi bekleniyordu. Özellikle Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Avusturya, Polonya, Macaristan, Çekya ve Yunanistan’ın kömürden daha fazla elektrik üretimine yöneleceği öngörülüyordu nitekim öyle de oldu.
Ülkemizde yılda yaklaşık 40 milyon ton kömür ithal ettiğimiz bir ortamda, bunun önüne geçebilmek için, en kaliteli kömürlerimizi en kısa sürede üreterek 2018 yılında 100 milyon ton sınırını aştığımız kömür üretimimizi çok daha fazla artırmak zorundayız. İthal kömürde yaşanan yüksek fiyat artışı ve enerjide dışa bağımlılıkla mücadele, ülkemizde yerli kömüre olan talebi de artırdı ve artırmaya devam edecek” diye konuştu.
Prof. Dr. Kalaycı sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası Enerji Ajansı’nın yenilenebilir ya da alternatif yakıtların kullanımlarının artacağı ve enerji verimliliğine ya da karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabaların geliştirileceği öngörülerine dayalı olan iyimser senaryosunda bile kömürün 2040 yılında küresel enerji arzı içerisindeki payını nispeten koruyacağı tahmin ediliyor.
Bu kapsamda yeni alternatif enerjilerin fosil kaynaklardan uzaklaşılarak enerji ihtiyacını tam olarak karşılayamayacağını biliyoruz. Karbon Çağı devam ettiği sürece kömür de kullanılmaya devam edecek. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yayınlanan rapora göre, dünyada kömür tüketiminin artarak, yaklaşık on yıl önce ulaştığı rekor seviyeye geri dönmesi, hatta kömür talebinin 2023’te tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor.”
Prof. Dr. Kalaycı, “Linyitlerimizin çevresel faktörler, maliyet ve satışlar yönünden tamamının kullanılabilir olması için yenilikçi teknolojilerle iyileştirilmesi, emisyon ve diğer çevre kirliliği yaratan özelliklerinin bertaraf edilmesi gerektiği açıktır. Bu ancak “Temiz Kömür Teknolojileri” ile mümkün olur” açıklamasını da yaptı.
Yorum Yazın