TMMOB Maden Mühendisleri Odası Türkiye 11. Uluslararası Mermer ve Doğaltaş Kongresi ve Sergisi Sonuç Bildirgesini yayımlandı.
Yayımlanan Bildirgede Şu İfadelere Yer Verildi:
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen Türkiye 11. Uluslararası Mermer ve Doğal Taş Kongresi ve Sergisi, 10-11 Aralık 2021 tarihlerinde ülkemiz mermer sektörünün önemli merkezlerinden biri olan Diyarbakır`da gerçekleştirilmiştir. Dünyanın ve ülkemizin çeşitli üniversitelerinden, kamu kurumlarından ve özel sektörden araştırmacı, yönetici ve bilim insanının olmak üzere toplam 360 delege katılım sağlamıştır. Kongrede mermer ocak işletmeciliği, fabrika işletmeciliği, çevresel ve mimari bakışlar, hukuksal ve ekonomik değerlendirmeler ile teknolojik ve bilimsel gelişmeler alanlarında, 4’ü İngilizce olmak üzere 21 adet bildiri sunulmuş ve tartışılmıştır.
Ayrıca, Diyarbakır ve çevre illeri merkezli mermer ve doğal taş sektöründe bulunan firmaların ocaklarından çıkarılan mermer örneklerinden oluşan bir sergi de gerçekleştirilmiştir.
Kongrede biri “Mermer Dış Ticareti ve Sorunları”, diğeri ise “Ruhsat ve Orman İzinlerine İlişkin Sorunlar” konulu iki panel düzenlenmiştir.
Her iki panele de mermer ve doğal taş camiasının büyük ilgi gösterdiği ve panelistlere yoğun soruların iletildiği gözlenmiştir.
Gerek sunumlar ve gerekse paneller aracılığıyla, mermer ve doğal taş sektörünün dünya ve Türkiye’de mevcut durumunun analizi ve geleceğe yönelik yaklaşımlar, ocak ve fabrika işletmeciliği ile ilgili hususlar, çevresel etkiler, çeşitli hukuki mülahazalar ve ekonomik analizlerin tartışılıp irdelendiği Türkiye 11. Uluslararası Mermer ve Doğal Taş Kongresi ve Sergisi, Diyarbakır mermer camiası tarafından büyük oranda pozitif tepkiyle karşılanmış ve sahiplenilmiştir. Bu vesileyle, önce Afyonkarahisar, sonra Antalya ve Bursa’da düzenlenen MERSEM, yerel özelliğini tamamen terk ederek, ülke çapında sektörün güçlü ve etkili bir sesi olma özelliğini kazanmıştır.
Kongre boyunca sunulan bildiri ve panellerde sık sık dile getirilen, Covid-19 pandemisi sürecinde sektörde meydana gelen değişiklikler de etraflıca ele alınmıştır. Ayrıca, 2018 yılında ortaya çıkan ve yine bu günlerde yaşanan döviz krizlerinin Türkiye mermer ve doğal taş sektörüne, gerek dış ticaret, gerek istihdam açısından yansıması da incelenmiştir.
Türkiye mermer ve doğal taş üretiminde ve ihracatında dünyada söz sahibi ülkelerden biridir. Son yıllarda gerek üretim gerekse ihracatta ilk 5 ülke arasında bulunmaktadır. Sektörün ülke ekonomisine ve istihdamına katkısı önemli derecededir. Ayrıca, sektörle ilgili makine ve ekipman üretimi konusunda da son yıllarda önemli mesafeler alınmakta, çeşitli ocak ve fabrikalarda yerli üretimi iş makinelerinin kullanımı artarak sürmektedir.
Gerek mermer ve doğal taş sektörünün elde ettiği kazanımların korunması, gerekse sektörün daha ileri seviyelere taşınması için sektörün uluslararası dinamiklerinin iyi analiz edilmesi, yerinde ve zamanında gerekli tepkilerin verilmesinin gerekliliği tartışılmazdır. Bu kapsamda ve Türkiye 11. Uluslararası Mermer ve Doğal Taş Kongresi ve Sergisinde dile getirilen görüşler doğrultusunda, TMMOB Maden Mühendisler Odası aşağıda belirtilen tespit ve önerileri sunmaktadır:
-Mermer ve doğal taş sektörünün güçlenmesi ve uluslararası piyasalarda rekabet gücünün artırılması ve sorunların çözümü için sektör temsilcileri, üniversiteler ile meslek odalarının da katılımıyla ulusal mevzuatımızın, bilimin ve hukukun evrensel ilkelerine uygun olarak, yeniden düzenlenmesi düşünülmelidir.
-Büyük oranda ihracata dayalı büyüyen ve gelişen Türkiye mermerciliğinin, mermer iç tüketiminden daha fazla beslenebilmesi için iç tüketimin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, kamu kurumlarında mermer ve doğal taş kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Öncü ekonomiye sahip devletlerin ve dünya kamuoyunun doğaya insan müdahalesinin çevresel etkilerini kontrol altına almaya çalıştığı günümüzde, her sektörde olması gerektiği gibi, Türkiye madencilik sektöründe de firmalarımızın, çevresel etki politikalarını yeniden gözden geçirerek, gelecek nesillere kalacak olan doğa mirasına sahip çıkma misyonuyla, terk edilen maden sahalarının rehabilitasyonu konusunda daha fazla hassasiyet göstermeleri ve doğaya kazandırma örneklerini her geçen gün artırmaları gerekmektedir.
-Sektörde çalışan maden mühendisleri ve diğer maden emekçilerinin çalışma koşulları, sosyal hakları iyileştirilmeli ve ücretleri yükseltilmelidir.
-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesi içerisinde, enerji öğesinin gölgesinde kalmış olan ülkemiz madenciliğinin sorunlarının çözümü için Madencilik Bakanlığı kurulmalı ve ülke madenciliğini koruyacak, geliştirecek ve ulusal sanayiyi ilerletecek bir madencilik politikası oluşturulmalıdır.
Yorum Yazın