Yapılan bazı çalışmalar, Güney Afrika’da bazı bölgelerde küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve kötü yerel yönetimler nedeniyle sel ve heyelan gibi olayların sıkça yaşandığını göstermektedir.
Bu faktörlerle birlikte bölgenin jeolojik durumu da meydana gelen heyelan olaylarında oldukça etkili rol oynamaktadır.
Heyelan olaylarının oldukça sık yaşandığı eThekwini bölgesi birkaç büyük nehir tarafından kesilen ve engebeli bir arazi ile karakterize edilen bir kıyı metropolüdür. Bölgede subtropikal iklim hakim olup son zamanlarda eşi benzeri görülmemiş heyelanlar meydana gelmiştir.
Bölgedeki ilk heyelan çalışmaları 1930’lu yıllara uzanmaktadır. Bölgenin bazı kısımları için imar düzenlemeleri de dahil olmak üzere heyelanların etkisini azaltıcı önlemler mevcuttur. Ancak bölgenin jeolojik risklerinin bilinmesine karşın trajik felaketler engellenememiştir. Bölgede birçok doğal şev hassas bir denge durumundadır. Eğimli toprağın aşağı doğru hareketi sadece toprak taneleri arasındaki direnç kuvvetiyle dengelenir. Ortamda su arttıkça su basıncı toprak parçacıklarını birbirinden uzaklaştırarak kaymaya karşı olan direnci azaltır. Ayrıca killi topraklar daha kaygandır ve daha büyük heyelan riski taşır.
eThekwini bölgesinde eğimli arazide su ve kil bir araya gelerek önemli etkileri olan bir heyelan yaşanmasına neden olmuştur.
Bölgenin Jeolojisi
Sahil kasabası olan bölgede zemin, neredeyse yalnızca Berea oluşumu olarak adlandırılan eski kırmızı kum tepelerinden oluşur. Durban limanının güneyinde bu kumlar, Blöf adı verilen bir sırt oluşturur ve limanın kuzeyinde Berea Sırtı'nı oluşturur. Bazı yerlerde bu kum tepeleri son derece diktir.
Berea formasyonunun kumları, 1950'lerin sonlarında, Bluff boyunca meydana gelen heyelanların ardından yoğun araştırmalara tabi tutuldu. Denge koşullarına bakıldığında, formasyonun doğal eğimi kaymaya karşı sahip olunan dirence karşın daha kritik mertebelerdedir. Yamaçların stabil halde kalmasının tek nedeni, toprakta büyüyen bitkilerin örtü tabakalarını sıkılaştırmasıdır.
Araştırma, yamaçların stabilitesinin yağıştan önemli ölçüde etkilenmediğini göstermiştir. Ancak kontrol edilemeyen sel suları ve kırık su borularından gelen yoğun akış heyelanları tetiklemektedir.
Bunun nedeni, Berea kumlarının killi yapışkanlığı veya plastisitesi çok az olduğundan veya hiç olmadığından, erozyona son derece yatkın olmalarıdır. Büyük su taşkınları kumların üzerinden aktığında, basitçe aşınarak su birikintileri oluştururlar. Aşağıdaki video, suyun bu gevşek kumlar üzerindeki gücünü açıkça göstermektedir.
Şeyl Tabakaları
Durban bölgesinin iç kesimlerinde farklı bir formasyonun şeyl tabakalarının deniz doğru yönelimli olduğu görülmektedir. Bu şeyller, jeolojik oluşum süreçleri içerisinde yavaş hareket eden su kütlelerinde biriken ince kil ve silt tabakalarından oluşmuştur. Atmosferik koşullara maruz kalan şeyller ayrışmaktadır. Mineral içeriğine bağlı olarak, bazı katmanlar çok kaygan kile dönüşür.
Bir heyelanı tetiklemek için bu katmanlar boyunca gözenek suyu basınçlarında yalnızca küçük bir artış gerekir. Şeyller çok geçirgen değildir, bu nedenle su basıncının kararsızlığa neden olacak kadar yüksek olması uzun zaman alabilir. Heyelanlar, borularda meydana gelen sızıntılardan veya uzun yağışlı mevsimlerin bir sonucu olabilir.
Kumtaşı Tabakaları
eThekwini'nin jeolojisinin bir başka parçası da Natal grubunun kumtaşlarıdır. Bu kumtaşları ayrışma süreçleri sonrası kumlu bir malzemeye dönüşür, ancak kil içeren katmanlar da vardır. Su, kumlu katmanlara kolayca akarken, killi katmanlar tarafından tutulabilir.
Yoğun yağış olayları sırasında aşırı su basınçları kumu sıvılaştırarak zeminin su gibi akmasına neden olabilir. 1971 ve 1991 yılları arasında eThekwini bölgesindeki heyelanlarla ilgili yapılan bir inceleme, yıllık ortalama yağışın %20'sini aştığında, heyelanların beklenebileceğini göstermiştir.
Son zamanlarda yaşanan sel sırasında, dört gün boyunca (9-11 Nisan 2022) ortalama 300 mm'den fazla su düştü ve bu da yıllık ortalama yağışın %30'una eşit oldu. Bu net bir şekilde kritik heyelan eşiğini aştı. Yağışlı mevsimin sonunda, zemin doygun durumdayken gelen fırtınalar durumu daha da kötüleştirdi.
eThekwini bölgesindeki heyelan alanlarının risk altında olduğu olası nedenleri bilinmektedir. Mevcut imar durumuna göre geliştirilecek erken uyarı sistemleri, alınması mantıklı önlemler olarak görünmektedir.
Anahtar Kelimeler: Heyelan, Afrika, Sel, Kil, Taşkın, eThekwini
Yorum Yazın
Facebook Yorum