Son zamanlarda madencilik sektöründe üretimden çok iş kazaları gündeme gelmektedir. Bunun sebebi ise hemen hemen her yıl üzücü kazaların ülkemizde yaşanmasıdır. Bu sebeple yoğun emek harcanılan bu sektörde olası kazalardan korunmak için İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ciddi çalışmalar yapılmalıdır.
Birçok sektörde olduğu gibi madencilik sektöründe de iş sağlığı ve güvenliği uygulaması çalışanların en yüksek düzeyde fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik hallerini geliştirmeyi ve sürdürmeyi amaçlayan bir uygulamadır. Bilindiği üzere madencilik uygulamaları tehlikeli bir operasyondur. Bu sebeple madenciler için önemli sağlık, çevre ve güvenlik riskleri içerir. Bu riskler kimyasal, biyolojik, psikososyal ve fiziksel risklerdir. Bu risklerin azaltılması veya yok edilmesi ise oldukça önem arz etmektedir.
Ülke ekonomisi için önemli olan maden sektöründe yer altı ve yer üstü ocaklarda üretim yapılmaktadır. Bu ocaklarda metalik, metalik olmayan, fosil yakıtlar ve endüstriyel hammaddeler işletilmektedir. Artan teknoloji ve nüfus ile beraber ihtiyaçların karşılanması için daha fazla hammadde üretimi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca her geçen gün ortaya çıkan yeni nesil enerji ihtiyaçlarının karşılanması için de özel madencilik uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu aksiyonlar madencilik sektörünün önümüzdeki yıllarda da etkinliğini artıracağını göstermektedir. Bu sebeple bu önemli sektörde önceliğin insan sağlığı ve güvenliği olması gerekmektedir.
Madenlerde emniyetsiz koşullar birtakım kazalara yol açmaktadır. Bu kazalar da can kayıplarına, yaralanmalara, mal hasarlarına, üretimin kesintiye uğramasına vb. olumsuzluklara sebep olmaktadır. Önemli bir sektör olan ve yoğun emek harcanan madencilikte tehlikeler tamamen ortadan kaldırılamaz. Ancak bu tehlikeler minimize edilebilir. Bu sebeple bir kaza risk düzeyinin tanımlanması ve hesaplanması hatta senaryolarının da hazırlanması gerekmektedir.
Her ne kadar madencilik konusunda iş sağlığı ve güvenliğinin uygulanması ve sürdürülmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmasına rağmen yine de en tehlikeli istihdam sektörlerinden biri olmaya devam etmektedir. Kaldı ki son araştırmalarda dünyadaki maden işçilerinin ölüm, yaralanma ve hastalık sayısı yüksek olmaya devam etmektedir. Bu sebeple sağlık ve güvenlik açısından çok sayıda önleyici çalışmaya hala ihtiyaç duyulmaktadır.
Maden sektöründe kazaların yanı sıra, ağır iş, toksik kimyasallara maruz kalma, gürültü, titreşim, sıcak ve soğuk stresi, yüksek irtifada çalışma, vardiyalı çalışma vb. olumsuzluklar da yaşanmaktadır. Bu sebeple bu faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Madencilikte en yaygın kazalar tökezlemeler veya düşmeler, makine veya hareketli bir nesnenin çarpması ve mağaralar veya kaya düşmeleridir. En büyük sağlık riskleri toza (silis tozu, özellikle altın madencilerinde silikozise neden olur), cıva ve diğer kimyasallara maruz kalmaktır. Ayrıca gürültü ve titreşimin etkileri, yetersiz havalandırma (ısı, nem, oksijen eksikliği) ve aşırı efor; yetersiz çalışma alanı, ve amaca uygun olmayan ekipmanın yanlış kullanımı sebebiyle de riskler ortaya çıkabilmektedir.
Maden kazalarına gaz veya toz patlamaları, gaz zehirlenmeleri, uygunsuz patlayıcı kullanımı, elektrik arızaları, yangınlar, maden yapılarının çökmesi, çatılardan ve yan duvarlardan kaya düşmesi, su basması, işçilerin tökezlemesi/kayması/düşmesi, arızalanması veya yanlış kullanılması neden olabilir. Madencilik ekipmanı veya nakliyeyle ilgili riskler (ray ekipmanı ve izsiz makineler dahil), uzun çalışma saatlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan yorgunluk sebebiyle ortaya çıkabilmektedir.
Özetle Madencilik sektörünün temel iş sağlığı ve güvenliği sorunları aşağıdaki gibidir.
-Risk değerlendirmesi
- Krizler ve Acil Durum Yönetimi
- Nakliye veya düşmeler
- Makine veya hareketli bir nesnenin çarpması
- Kaya düşmeleri
-Toz
- Kimyasallar
-Gürültü
- Titreşim
- Yetersiz havalandırma
- Dağınık işyeri
- Uygun olmayan ekipmanların kullanımı
- Patlayıcılar
Yorum Yazın
Facebook Yorum